İnsan doğduğu andan itibaren gözlem yaparak öğrenen bir organizmadır. İnandığımız olgular, savunduğumuz düşünceler, edindiğimiz kanıtlar ve verdiğimiz kararlar aslında bu gözlemlerin sonucu. Bir fikir savunurken ya da karar verirken akılcı olduğumuzu ve mantık doğrultusunda ilerlediğimizi düşünsek de, baskı ve stres gibi durumlarda olaylara tamamen güdüsel ve duygusal yaklaşıyoruz. Daha sonra insanlar neden bu kararı verdin diye sorduklarında, mutlaka mantıklı argümanlar üretmeye çalışıyoruz. Fakat o an bu argümanlar aklımıza bile gelmiyor.
Devamını Oku